ÇOCUK ENDOKRİNOLOJİSİ VE DİYABET DERNEĞİ

Büyüme Geriliği

Büyüme Geriliği Nedir?
Dünyada ve Türkiye'de Çocuklarda Büyüme Geriliğinin Oranı Nedir?

Büyüme geriliğini tanımlayabilmek için öncelikle, normal büyümenin nasıl olduğunu anlamak gerekmektedir.

Çocukluk çağı, döllenmeden itibaren başlayan, hem bedensel hem de ruhsal değişimleri içeren geniş bir dönemi kapsar ki, her yaşın özellikleri büyüme- gelişme süreçleri de bir takım farklılıklar göstermektedir. Büyüme, vücudun en küçük birimi olan hücrelerin sayısı ve büyüklüklerinin artması sonucu oluşurken, gelişme ise bu hücrelerin fonksiyon kazanması, belli işlevleri yerine getirebilecek olgunluğa erişmesidir.

Çocuklarda büyüme ve gelişme her yaş grubunda, kız ve erkek cinsiyette farklılıklar göstermektedir. Çocuklar, her yaşta aynı hızda büyümezler. Benzer şekilde, her yaş grubu için büyümeyi olumlu ya da olumsuz etkileyen faktörler de değişik oluşturmaktadır. En hızlı büyüme, anne karnında ilk 2 yaşta ve ergenlik döneminde kendini göstermektedir.

Büyüme geriliği,  genel anlamda çocuğun kendi yaş ve cinsiyetine uygun büyümeyi göstermemesi olarak tanımlanabilir. Her toplumun büyüme normalleri vardır ve bunlar büyüme eğrileri ile gösterilir. İşte bir çocuk, kendi toplumunun büyüme eğrisinde, en alt çizgide veya aşağısında yer alıyorsa ve normal yıllık boy uzamasını yapamıyorsa, büyüme geriliğinden söz etmek gerekir.

Boy kısalıklarının nedenleri ve oranları da ülkeler arasında farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle büyüme geriliği oranı vermek güçtür. Büyüme geriliği ülkemizde de yaygın bir sorundur.

Büyüme Geriliğinin Nedenleri Nelerdir? 
Doğum Öncesi ve Doğum Sonrası Nedenleri Nelerdir?

Büyüme, canlıların temel bir özelliği olup insan yavrusunun büyümesi, genetik olarak programlandıktan sonra birçok çevresel faktörün ve hormonların etkileşimi ile gerçekleşmektedir. Normal büyüme ve gelişme, sağlığın en önemli göstergelerinden birisidir. Normal büyüme için; sağlıklı hücre yapısı, yeterli beslenme, sportif aktivite, büyümeyi etkileyen hormonların ve büyüme faktörlerinin varlığı gereklidir. Büyüme, öncelikle hücrelerin bölünerek çoğalması ile başlar. Bunu hücrelerin genişlemesi ve belli işlevleri kazanması takip eder. Tüm bu aşamaların sağlıklı ilerleyebilmesi için, bireyin büyüme faktörlerinin ve genetik yapısının sağlıklı olması gereklidir.

Doğumdan önce büyüme genellikle; bebeğin yaşadığı ortamın yani annenin sağlık durumu, beslenmesi, hastalıkları ile yakından ilişkiliyken doğumdan sonra büyümeyi etkileyen faktörler değişiklik gösterir. Doğumdan sonraki ilk 2 yaşta çocuğun dengeli beslenmesi, hastalıklardan korunması ve sevgi ortamında büyütülmesi de çok önemlidir. Bununla birlikte büyümeyi sağlayan birtakım hormonlar vardır ki, bunların en önemlisi 'büyüme hormonu' dur.

Büyüme Nasıl Değerlendirilir? Nasıl Takip Edilir?
Standart Değerler Nelerdir?

Büyümenin değerlendirilmesinde, yalnızca boyun ölçülmesi yeterli değildir. Boy uzunluğu ve boy uzama hızı, vücut ağırlığı ve ağırlık artış hızı, baş çevresi ve baş çevresindeki artış hızı ve vücut bölümlerinin birbirlerine oranı bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca bu tespit sırasında, her çocuğun anne ve baba boylarına göre genetik potansiyeli değerlendirilmeli ve hedef boyları belirlenmelidir.

Büyümenin değerlendirilmesinde, ülkeler arasında da farklılıklar vardır. Bir ülke çocuğu için normal kabul edilen boy, diğer bir ülke çocuğunda kısa ya da uzun olabilir. Bu nedenle, her ülkenin kendi standartlarında çocuklarının boylarını değerlendirmeleri esastır.

Ülkemiz için oluşturulmuş, büyüme eğrileri mevcuttur. Biz hekimler, büyümeyi değerlendirirken ölçümlerimizi yaptıktan sonra, çocuğun bu eğrilerdeki durumuna bakarak, büyüme hakkında fikir yürütebiliriz. Büyümeyi değerlendirmede, tek bir ölçüm yapılması de boy kısalığı hakkında fikir verebilir. Ancak bu genel anlamda çok sağlıklı değildir. Bir çocuğun büyüme eğrilerinde, aynı doğrultuda büyüme göstermesi daha önemlidir. Bu nedenle, bebeklerde aylık daha büyük çocuklarda ise 3-6 aylık ölçümlerle, boy ve kilodaki artışı izlenebilir. Bu izleme mutlak olarak büyüme eğrileri üzerinde yapılmalıdır.

Tek bir ölçüm yapılan çocuk, bu eğrilerde normal olabilir. Oysa bu çocuğun boyunun, önceki ölçümlerde büyüme eğrisinin üstlerinde seyrederken, bir basamak alt çizgiye geçmesi de normalden sapmasıdır. Bu durumun mutlak olarak araştırılması gereklidir.

Sonuç olarak, büyümenin doğru değerlendirilmesi için, çocuklarımızın düzenli olarak izlenmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde; boy kısalıklarını, büyüme geriliklerini ve buna sebep olan hastalıkları daha erken yakalama ve tedavi etme şansına sahip olabiliriz.

Büyüme Hormonu Eksikliği Teşhisi Nasıl Konur? 
Tedavide Büyüme Hormonunun Yeri Nedir?

Anormal boy kısalığı olan ve boy uzaması yaşına ve cinsiyetine göre geri olan çocuklarda, mevcut durumu açıklayacak bir hastalığı yoksa(böbrek, kalp, karaciğer hastalığı gibi) büyüme hormon eksikliği akla gelmelidir.

Tanıyı kesinleştirmek amacı ile bazı özel testler yapılarak; büyüme hormonu ve büyüme faktörlerinin serumdaki düzeylerine bakılmalı, hormon eksikliği tespit edilmişse tedaviye başlanmalıdır.

Bu testlerin, çocuk endokrinoloji kliniklerinde deneyimli ekipler tarafından yapılıp yorumlanması, tanısal hataları önleyecektir. Testler sonrasında, çocuk için büyüme hormonu eksikliği tanısı konulmuşsa, büyüme hormonu ile tedaviye başlanmalı ve 3 aylık aralıklarla hasta takibe alınmalıdır.

Toplumda Büyüme Hormonu Eksikliğini Görme Oranı Nedir?

Büyüme hormonu eksikliği yaklaşık, 3500-4000 canlı doğumda bir görülmektedir.

Tüm boy kısalıkları içerisindeki oranı ise, % 5-10 arasında değişmektedir.

Çocukların Büyümelerinin Geri Kalmasında Sosyoekonomik Nedenler Nelerdir? 
Büyüme Geriliği Görülen Çocukta Zeka Geriliği de Görülür mü?

Çocukların sağlıklı büyüyebilmeleri ve gelişebilmeleri için; dengeli beslenmeleri, spor yapmaları, temiz bir çevrede ve sevgi ortamında yaşamaları gereklidir.

Bütün bunların sağlanabilmesi tabii ki, belli bir sosyoekonomik düzey gerektirmektedir. Sosyoekonomik düzeyi iyi olan ülkelerde beslenme bozukluğuna bağlı büyüme gerilikleri çok az görülürken, üzülerek söylemek gerekir ki, ülkemizdeki büyüme geriliklerinin önemli bir kısmı 'nutrisyonel boy kısalığı' olarak adlandırdığımız, beslenme yetersizlikleri sonucu ortaya çıkmaktadır.

Büyüme geriliklerinde, zeka geriliği olması beklenen bir durum değildir.

Hamilelikte Sigara ve Alkol Kullanımının Büyüme Geriliğine Etkileri Nelerdir?

Hamilelikte annenin, sigara ve alkol kullanımı bebeğin anne karnındaki gelişimini olumsuz etkileyebilir ve bebek normalden küçük doğabilir. Bu bebeklerin maalesef, %10-15 kadarı normal büyümeyi yakalayamazlar. Ayrıca bu bebeklerin ilerleyen yaşamlarında; şişmanlık, erken kıllanma, şeker hastalığı , tansiyon yükselmesi gibi ek birtakım risklerde oluşur. Bunun yanı sıra, anne karnında gelişme geriliği ile doğan bebeklerin de ilerde benzer sorunlar yaşamaması için yakından izlenmeleri gerekir.

Hamilelikte Annenin Beslenmesinin Çocuğun Gelişimindeki Rolü Nedir?

Hamilelik süresince annenin doğru ve dengeli beslenmesi, bebeğin sağlıklı gelişimi için son derece önemlidir. Beslenmesi yetersiz, vitamin-mineral eksikliği oluşan annelerin bebekleri, hem büyüme geriliği hem de  bazı anomaliler açısından risk taşırlar.

Büyüme Geriliği Anlaşılan Bebeğin Doğumu Hangi Yolla Gerçekleşmelidir?

Bu bebeklerin doğumları normal yolla ve zamanında olabilmektedir. Eğer başka bir nedenle sezaryen olması gerekiyorsa buna kadın doğum uzmanları karar verecektir.

Büyüme Geriliğinde Anne Sütünün Önemi Nedir?

Anne sütü, her annenin kendi bebeği için verebileceği en uygun ve en temiz gıdadır. Bu nedenle, bebeğin özellikle ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi, onun normal büyümesini sağlayacağı gibi, ayrıca hastalıklardan da koruyacaktır. Erken doğan çocuklarda, annesinin sütü büyümeyi olumlu etkileyecek birçok ek besin öğeleri içermektedir. Bugün, Dünya Sağlık Örgütü 2 yaşına kadar anne sütüne devam edilmesini önermektedir. Ayrıca, anne sütü ile beslenen bebeklerde, günümüzün önemli bir sağlık sorunu olan şişmanlığın (obezite) gelişmesi de önemli ölçüde engellenecektir.

Büyüme Geriliği Tespitinde Tanısal Yaklaşım Aşamaları Nelerdir? 
Büyüme Geriliğinde Erken Tanının ve Tedavinin Önemi Nedir?

Tanısal yaklaşımda hastanın detaylı bir şekilde öyküsünün alınması önemlidir. Annenin hamilelik döneminde veya doğumda bir sorun yaşayıp yaşamadığı, büyüme geriliğinin ne zaman başladığı, beslenme bozukluğu olup olmadığı, geçirilen hastalıklar ve kullandığı ilaçlar, travma öyküsü, ailede benzer çocuklar ve kısa boylu bireyler olup olmadığı sorgulanarak, elde edilen ipuçları değerlendirilmelidir. Daha sonra hastanın; boy kısalığının derecesi, genetik boy potansiyeli, vücut oranlarının değerlendirilmesi ve sistemik muayenesi yapılmalı ve elde edilen veriler ışığında gereken laboratuar testleri istenmelidir.

İlk aşamada büyüme geriliğine neden olacak; kansızlık, karaciğer, böbrek hastalıkları, çölyak hastalığı, idrar muayenesi ve tiroid hormonlarına bakılır. Gerekirse büyüme hormon testlerine başlanabilir veya bir süre izleme alınabilir. Hekim, buna tüm elde ettiği verilerle karar verir. Boy kısalığını açıklayacak bir neden bulunmuşsa, buna yönelik tedavi başlanmalı ve hasta mutlaka 3-6 aylık periodlarla izleme alınmalıdır. Büyüme geriliklerinde izleme çok önemlidir.

Boy kısalıklarında, doğru tanı koyabilmek için ideal olarak çocukların belli aralarla izlenmeleri gerekmektedir. Tüm çocukların, doğumdan itibaren 2-3 ayda bir boy ve kilo artışlarının düzenli olarak izlenmesi ve boyu kısa bulunan veya boy uzamasında duraklama olan çocukların değerlendirilmeleri gerekmektedir. Maalesef bu ideal yaklaşım, ülkemizde bütün çocuklara uygulanamamaktadır.

Bu nedenle; ailelerin bilinçlendirilmesi, konu ile ilgili eğitim almaları, okul taraması gibi yöntemlerle daha erken dönemde boy kısalığı olan çocuklar tespit edilerek nedenleri araştırılmalı ve gereken tedaviler önerilmelidir. Yaşıtlarına göre boyunun kısa olduğunu fark eden veya büyümesinde bir duraklamadan şüphelenen ailelerin, çocuklarını doktora götürmeleri de önemlidir.

İlk değerlendirmeler bir çocuk hekimi tarafından yapılmalı ve ciddi bir boy kısalığı saptanırsa, çocuk endokrinoloji uzmanları tarafından da incelenmelidir. Bu tespitlerde hormon eksikliği bulunan çocuklar, tedaviye alınmalıdır. Erken tanı ile sorunu tespit edilen alan çocukların, uygun tedavi ile boyları kabul edilebilir şekilde normal düzeye getirilebilecektir.

Büyüme Geriliği Tedavisi Ne Kadar Süre Uygulanabilir?

Tedavi büyüme geriliğinin nedenine yönelik olarak, kişinin boyu kabul edilebilir sınırlara gelinceye veya büyüme çizgileri kapanıncaya kadar devam etmektedir. Büyüme hormonu eksikliği nedeniyle tedavi olan kızlarda, boy 1.55cm, erkeklerde ise 1.65cm'ye ulaşınca yasal zorunluluk gereği tedavi sonlandırılır. Çocukta kalıcı hormon eksikliği varsa tedavi, ömür boyunca da devam edebilir.

Büyüme Geriliği Çocukları Psikolojik Olarak Nasıl Etkiler?

Tüm dünyada, uzun boylu insanların özgüvenlerinin daha yüksek olduğu bilimsel bir gerçektir. Bu anlamda, kısa boylu çocukların bu durumdan etkilenmeleri kaçınılmazdır. Nitekim hastalarımızın ebeveynlerinde, çocuğunun arkadaşlarından daha kısa olduğu için mutsuz olduğunu, kendini toplumdan uzaklaştırdığını ve okul başarısını bile olumsuz etkilediğini sıkça işitiriz. Çocukların bir kısmı, oluşan sıkıntılı ruh halini atlatabilirken, çoğunluğu için bir örselenme yaratmakta ve bu durum nedeniyle psikolojik destek almalarını gerektiren durumlar ortaya çıkabilmektedir.

Çocuklarda Büyüme Geriliği Başka Hastalıklara Da Zemin Hazırlar mı?

Büyüme geriliği başka hastalıklara zemin hazırlamaz. Büyüme geriliği aslında, bir neden değil bir sonuçtur. Bu sonuca neden olan hastalıklar araştırılmalıdır.

Büyüme Hormonu Hakkında Bilgi Verebilir misiniz? Tedavide Etkisi Nedir?

Büyüme hormonu, beyinde hormon üreten bir merkez olan " hipofiz" adı verilen organın ön bölgesinde üretilir ve vücuda salgılanır. Daha sonra, karaciğer ve kemikte bazı büyüme faktörlerinin yapımını uyararak, büyümeyi sağlar. Kemik ve organ büyümesinin yanı sıra, vücutta gerçekleşen bir çok yapım ve yıkım işleri için de gerekli bir hormondur. Örneğin, büyüme hormonu eksikliğinde vücutta yağların sentezinde bazı sorunlar da yaşanabilmektedir. Bununla birlikte asıl görevi, çocuklarda büyümeyi sağlamaktır ki " büyüme hormonu eksikliği" ya da " etkisizliği" durumunda çocuklarda ciddi boy kısalıkları ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca, kemik gelişimi için de gerekli olduğundan eksikliği durumunda, çocukların kemik yaşları, kendi yaşlarından geride kalmaktadır.

Büyüme hormonu eksikliği tanısı alan çocuklarda, tedaviye başlanmalıdır. Türkiye'de, farklı büyüme hormonu preparatları kullanılmakla birlikte, hepsinin etken maddesi aynıdır. Tedavi, kalem iğnelerle günlük olarak uygulanmaktadır. Genellikle, gece çocuk yatmadan hemen önce yapılması önerilir. Çünkü normalde de büyüme hormonu vücudumuzda en iyi uykuda salınmaktadır. 'Uyusun da büyüsün ' atasözümüz aslında bilimsel bir gerçeğe de vurgu yapmaktadır.

Tedavi her gün yapılacağından, çocuğun ailesi tedavi uygulaması konusunda eğitilmekte ve öğrendiğinden emin olunduktan sonra tedaviye başlanmaktadır. Tedavinin etki ve yan etkilerini, 3 aylık kontrollerle izlenmesi gerekmektedir. Son derece pahalı ve özellik gerektiren büyüme hormon tedavisinin izlemi, mutlaka çocuk endokrinoloji kliniklerinde yapılmalıdır. Tedavi uygun şekilde yapılırsa, başarıya ulaşma etkinliği çok yüksektir.

Büyüme Geriliğinin 'Cücelik' ile İlgili Söz Konusu mudur?

Büyüme hormonunun eksikliği ya da etkisizliği söz konusu ise ve bu durum tedavi ile kontrol altına alınmazsa cücelik söz konusu olabilir.



** Web sitemizde yer alan yazılar bilgilendirme amaçlı olup; hekim tavsiyesi olarak algılanmamalıdır.