ÇOCUK ENDOKRİNOLOJİSİ VE DİYABET DERNEĞİ

Otoimmun Tiroidit ya da Hashimoto Hastalığı

Tiroid bezi boynumuzun ön-orta kısmına yerleşmiş ve büyüdüğü zaman guatr olarak adlandırdığımız bir iç salgı bezidir. Vücudumuzda süregelen birçok metabolizma faaliyetinin hızını düzenleyen ve tiroid hormonları olarak adlandırdığımız hormonların yapım yeridir. Tiroid hormonları çocukluk döneminde boy uzaması ve beyin gelişimindeki önemli rolleri nedeniyle özel bir önem taşır.

Çocukluk ve ergenlik döneminde tiroid bezinin çalışmasını bozabilen en sık gördüğümüz hastalık “Otoimmun tiroidit ya da Hashimoto Hastalığı”dır. Bu hastalık yaşamın tüm dönemlerinde ortaya çıkabilirse de genellikle 10-20 yaşları arasında ve kızlarda daha sık görülür. Üç yaş altında hastalığın başlaması enderdir.

Hastalık, bağışıklık sistemindeki bir yanlış yönelim sonucunda vücudumuzun ürettiği “antikor” adı verilen bazı maddelerin tiroid bezini hedef alarak bezi tahrip etmesiyle ortaya çıkar. Bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak genetik olarak yatkınlığı olan bireylerde görüldüğü için ailede bir bireyde görüldüğü zaman akrabalarında oluşma ihtimali diğerlerinden daha yüksektir. Yine de hiçbir yakınması ve guatrı olmayan çocuklarda aile öyküsü nedeniyle kan tahlili yapılması önerilmemektedir.

Hashimoto hastalığı ya da tiroidit çok farklı şikayetlerle karşımıza çıkabilir. Bunlar tiroid bezinin düzensiz çalışmasından kaynaklanan halsizlik, çarpıntı atakları, ses kısıklığı, aşırı sinirlilik, saç dökülmesi ve tiroid bezinde büyüme (guatr) olabileceği gibi bazen de fazla bulgu vermeden tiroid bezinin çalışması ciddi bir şekilde bozulur. Bu durumda boy uzama hızında yavaşlama, kilo alımı, uykuya aşırı düşkünlük, kabızlık, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler olabilir.

Hastalığın tanısında tiroid bezini hedef alan antikorların kanda gösterilmesi ya da ultrason ile tiroid bezinin yapısının bozulduğunun gösterilmesi gereklidir. Nadir durumlarda sintigrafi ve tiroid reseptör antikorlarının tayini, başka hastalıklardan ayırım için gerekli olabilir.

Hastalığın kökten, yani oluşan antikorları ortadan kaldırıcı bir tedavisi yoktur. Ancak hastalık süreğen ve selim seyirlidir. Tedavide amaç, bezi hedef alan antikorlar nedeniyle tiroid bezinin çalışması bozulduğunda hastaya dışarıdan tiroid hormonları vererek bezin çalışmasını normal sınırlarda tutmaktır. Hastalık alevlenme ve yatışma dönemleriyle seyrettiğinden izleyen hekimin belirleyeceği aralıklarla hastanın ve tiroid bezinin işlevlerinin takibi gereklidir. Bazı olgularda izlem sürecinde tiroid bezinin tümüyle bozulma ve küçülmeye gitmesi durumunda tedavi sürekli olmak zorundadır.

Prof. Dr. Ece Böber
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı



** Web sitemizde yer alan yazılar bilgilendirme amaçlı olup; hekim tavsiyesi olarak algılanmamalıdır.