ÇOCUK ENDOKRİNOLOJİSİ VE DİYABET DERNEĞİ

Püberte (Ergenlik) Ne Zaman Erkendir?

Pübertal gelişimin gerçekleştiği yaşlar hayatın en önemli fizyolojik ve biyolojik dönemini oluşturur. Bu dönemde bir taraftan büyüme hızlanır ve cinsel karakterler gelişmeye başlar. Diğer taraftan psikolojik değişiklikler ve davranış değişikleri ortaya çıkar. Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri de üreme kapasitesinin kazanılmasıdır.

Pübertenin başlangıç işaretleri doğal olarak kızlarda ve erkeklerde farklıdır. Kızlarda püberte başlangıcının ilk bulgusu büyüme atağının ortaya çıkmasıdır. Ancak, bu bulgunun saptanması için ya ailelerin çok dikkatli olması ve bu atağın farkına varılması, ya da çocuğun büyümesini izleyen bir hekimin olması ve bu hekiminde büyüme atağının farkına varması gereklidir. Kızlarda diğer belirti olan meme tomurcuklanması gözle görülebilen bir belirtidir ve saptaması daha kolaydır. Ancak bazen yanıltıcı olabilir. Bu yanılgı obez kızlarda daha belirgindir. Obez kızlarda meme altında yağ dokusu birikimi meme tomurcuklanması zannedilebilir. Dikkat etmek gerekir. Kızlarda pübertenin başlama yaşı en erken 8 yaş, en geç 12 yaş olarak kabul edilir. Kızlarda püberte döneminin en önemli olaylarından biri de ilk adet yani menarştır. Menarşta öğrenebilen bir belirti olduğu için ortaya çıktığı yaş önemlidir. Çocuğun büyümesinin son dönemi olarak kabul edilmesi nedeniyle ve çocuğun psikolojisini etkilemesi nedeniyle menerş yaşı kızların pübertal zamanlamasını belirlemek için önemli bir noktadır. Püberte bulgularının başlaması ve pübertenin tamamlanmasına kadar geçen süre 3-4 yıldır.

Erkeklerde pübertenin başladiğini saptamak daha zordur. İlk bulgu testis volümünün 3 ml üstünde olmasıdır ve sadece palpasyonla tesbit edilebilir. Bu değişikliğin başlaması en erken 9 yaşında, en geç 13 yaşında gerçekleştiği zaman normal olarak kabul edilir. Erkeklerde de pübertenin başlamasından tamamlanmasına kadar geçen süre 3-4 yıldır.

Pübertenin zamanlamasında ve hızında genetik ve çevresel faktörler önemlidir. Genetik faktörler pübertenin zamanlamasından çok, düzenlenmesinde önemlidir. Çevresel faktörler, genetik düzenleme ile belirlenen pübertenin hem zamanlamasında hem de hızında etkilidir. Pübertenin başlamasında etkili olduğu öne sürülen teori ve spekülasyonlar içinde fazla kilo, şişmanlık ve azalmış aktivite ilk sırada yer almaktadır. Sosyoekonomik ekonomik durum eskiden püberte yaşı, özellikle menarş yaşını etkileyen önemli bir faktör olmasına karşın, günümüzde artık önemini yitirmiştir.

Pübertal gelişimin zamanlama kriteri olarak, büyüme atağı ortalama yaşı, cinsel karakterlerin başlama yaşı ve menarş ve spermarş yaşı dikkate alınmalıdır. Pübertenin zamanlamasının erken olduğu sorunu çoğunlukla kızlarda ortaya çıkmaktadır. Erken püberte tanısı konan kızların çoğunda bir neden bulunamamakta ve “idiopatik” olarak adlandırılmaktadır. Püberte zamanlamasına ait çalışmaların çoğunluğu menarş yaşı ile ilişkilidir. Büyüme atağı ortalama yaşı, meme gelişimi yaşı ve pübertenin hızını tam olarak değerlendirebilmek için uzun süreli izlem çalışmalarına ihtiyaç vardır.

Bugüne kadar pübertenin zamanlamasında etkili olan bir gen bulunmamıştır. Ancak kızların menarş yaşı annelerin menarş yaşı ile ilişkilidir. Gecikmiş pübertesi olan çocukların ailelerinde de aynı öykü vardır. Monozigot ikizlerde pübertal gelişim basamakları dizigot ikizlere göre daha fazla birbirine benzer. Anne kız menarş yaşları birbirleri ile ilişkili olmasına karşın, kızlar şişman olduğunda bu ilişki ortadan kalkmaktadır. Şişmanlık püberte başlangıcını etkileyen en önemli faktördür. Şişman kızlarda meme gelişimi ve menarş yaşı daha erken olmaktadır. Erkeklerde püberte başlangıcında şişmanlığın etkisi yoktur. Erkeklerde daha zayıf çocukların daha erken püberteye girdikleri görülmüştür. Şişmanlık, püberte bulgularının erken olmasından çok, pübertenin temposunun hızlanmasına ve pübertal evrenin daha kısa olmasına neden olmaktadır.

Püberte ile ilgili çalışmaların sonuçlarına göre meme gelişiminin tamamlanma yaşı 60 yıl öncesine göre daha geçtir. Erkeklerde çalışma daha azdır. Erkeklerin ortalama boy artışlarında herhangi bir değişiklik görülmemiştir. Son 50 yıl içinde kızların meme gelişimlerinde 5 ay, menarş yaşlarında da 5aylık bir erkene kayış vardır, ortalama boy artışı daha erkene kaymakta ancak final boylarında bir değişiklik olmamaktadır.

Erken püberte değerlendirilmesinin iyi yapılması gerekmektedir. Sadece pübertenin bir bulgusunun ortaya çıkışı pübertenin başladığını göstermez. Püberte süresini kızlarda meme gelişimini başlaması ve menarş arasındaki süre olarak değerlendirirsek, erken ergenlik belirtisi başlayanlarda, geç başlayanlara göre bu sürenin daha kısa olduğunu görmekteyiz. Ancak, bazen erken meme gelişimi pübertenin hızının artmasına eşlik etmez ve pübertenin tamamlanması normal yaşta gerçekleşir. Böylece ilk belirti erken başlar, ancak hızlı ilerleme göstermez ve erken püberte tanısı almaz. Amerika’da görülen meme gelişim yaşının küçülmesi, Avrupa ülkelerinde belirgin değildir. Sadece meme gelişiminin başlamasıyla erken püberte tanısı konulmamalıdır. Tanı için hormon düzeyleri pübertal sınırlarda olmalıdır. Erken başlayan ve hızlı gelişen fiziksel büyüme ve büyüme hızı ile ilişkili artan kemik yaşı püberte başlangıcını düşündüren ek bulgular olmalıdır.

Erken püberte için yaş sınırı tam tanımlayıcı olmayabilir. Yedi yaşından önce püberte bulgularının başlaması nedenin araştırılması ve çocuğun izlenmesi gereken bir yaş sınırı olabilir. Kızlarda 7-8 yaşları arasında da cinsel karakteristiklerin başlaması da inceleme ve izlemi gerektirecek durumlardan olabilir. Bunların % 47’si meme ve pubik kılların gelişiminin başlaması şeklindedir. Yüzde otuzbeşi kemik yaşının kronolojik yaşın 3 standart deviasyonunun üstünde olması ile ilgili olanlardır. Bunların %12’sininde idiopatik olmadığı ve çeşitli nedenlerle oluştuğu görülmüştür.

Sonuç olarak; pübertenin erkene kaydığı konusunda çok geniş spekülasyonlar yapılsa da son 50 yıl içinde pübertenin tamamlanma sürecinde ve çocukların eriştiği final boyda anlamlı bir değişiklik yoktur. Pübertenin bir bulgusunun erken başlaması ile pübertenin erken olduğunu söylemek mümkün değildir. Diğer yandan pübertenin bulgusunun başlama yaşı kadar hızı da önem taşımaktadır. Şişman çocuklarda püberte hızının artması önemlidir. Erken püberte tanısı püberte bulgularının erken başlaması yanında, hızlı gelişimin klinik, hormonal ve radyolojik (kemik yaşı ilerlemesi) kanıtları ile birlikte konulmalıdır.

Prof. Dr. Betül Ersoy
Celal Bayar Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı



** Web sitemizde yer alan yazılar bilgilendirme amaçlı olup; hekim tavsiyesi olarak algılanmamalıdır.