ÇOCUK ENDOKRİNOLOJİSİ VE DİYABET DERNEĞİ

Çocuklarda Şişmanlık ve Önlenmesi

Prof. Dr. Abdullah Bereket

Güncellenme Tarihi: 18-10-2017

Şişmanlık (obezite) nedir?

Şişmanlık basit tanımı ile vücutta yağ dokusu oranının artışı sonucu oluşan kilo fazlalığıdır. Şişmanlık gerek erişkin gerekse çocuklarda tüm dünyada hızla artmaktadır. Ülkemizin değişik illerinde yapılan çalışmalarda erişkinlerin yaklaşık % 40 ı çocuk ve gençlerin ise % 10 ile 25 inin fazla kilolu veya şişman olduğu saptanmaktadır. .

Şişmanlığın objektif değerlendirilmesinde Beden Kitle İndeksi (BKI) ölçütü kullanılır. Beden kitle indeksi aşağıdaki formül ile hesaplanır:

BKI= [Vücut ağırlığı (kg)] / [Boy (m)]2

Erişkinlerde BKI değeri 25 in üzeri ise fazla kilolu, 30 un üzerinde ise şişman olarak kabul edilir. BKI 27 nin üzerinde olan kişilerde yüksek kan basıncı (hipertansiyon), damar sertliği (ateroskleroz), inme (felç), şeker hastalığı (tip 2 diyabet), kalp hastalığı (infarktüs) ve kanser riski artar.

Çocuklarda yaşa göre boy değiştiği için şişmanlığı tanımlayacak tek bir BKI rakamı vermek mümkün değildir. Bu nedenle çocuklarda şişmanlığı tanımlarken yaş ve cinse göre belirlenmiş BKI değerleri kullanılır.

Şişmanlık neden ve nasıl oluşur?


Vücudumuz günlük etkinlikleri (yürüme, koşma, konuşma, yediğimiz yiyecekleri sindirme, nefes alma, konuşma, vücut ısısını koruma ve çocuklarda büyüme vs.) yapabilmek için bir enerji harcar. Bu enerjiyi yediğimiz besinlerden elde ederiz. Enerjinin ifade birimi kaloridir. Eğer besinlerle aldığımız enerji (kalori) fazla, buna karşın günlük işlerimizi yapmak için vücudumuzun harcadığı enerji az ise o zaman artan enerji vücudumuzda depolanacaktır. Bu depolanma yağ kitlesinin artması şeklinde olur. Böylece artan yağ kitlesine bağlı olarak tartımız artar ve şişmanlık oluşur. Basit bir tanımla şişmanlık vücudun harcayamadığı yani fazla gelen enerjiyi yağ dokusunda (kumbara gibi) biriktirmesi ve bunun sonucu olarak vücut tartısının artmasıdır. Vücuda ihtiyacından fazla alınan her 7000 kalori yaklaşık 1 kg yağ olarak depolanır. Bu hesapla eğer bir kişi (çocuk veya erişkin) günde ihtiyacından 100 kalori fazla alıyor ise vücut ağırlığına 70 gün sonra 1 kg yağ eklenecektir. Temel besi elemanlarının kalori değerleri, 1 gram yağ 9 kalori, 1 gram şeker 4 kalori, 1 gram protein 4 kalori şeklindedir.

Yiyeceklerden örnek verecek olursak ;

1 küçük porsiyon patates kızartması: 220 kalori

1 kutu gazlı içecek ( kola, gazoz, buzlu çay) : 150 kalori

1 hamburger : 257 kalori

1 poğaça 175 kalori


Şişman çocukların çok büyük bir kısmında şişmanlığın nedeni çocuğun beslenme yoluyla vücuduna giren kalori ile harcadığı kalori arasındaki dengenin bozulmasıdır. Bu tür şişmanlığa “Basit şişmanlık” diyoruz. Basit şişmanlıkta çocuk harcadığından fazla kalori almaktadır. Şişman çocukların az bir kısmında ise şişmanlığa yol açan hormonal veya genetik hastalıklar mevcuttur. Bu olgularda metabolik bozukluk nedeniyle şişmanlığa eğilim artmıştır ve tıbbi tedavi gereklidir.
 

Normalde günlük kalori ihtiyacı ne kadardır

Çocuklarda günlük kalori ihtiyacı yaşa, cinse ve aktivite durumuna göre değişir. Örneğin 3 yaşındaki bir çocukta günlük alınması gereken toplam kalori ortalama 1200-1300 kalori iken, büyümenin hızlandığı ergenlik dönemindeki bir erkek çocukta bu 2500-2800 kaloriye kadar çıkabilmektedir.

Modern yaşam tarzı, özellikle hareket azlığı ve abur-cubur beslenme çocukların günlük yaşamında aldıkları kaloriyi arttırırken, harcadıkları kalori miktarını azaltmaktadır. Bu nedenle şişmanlık oranı gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda giderek artmaktadır.
Gereğinden fazla Beslenme + Az Hareket Etme = Şişmanlık

Günlük yaşamda gereğinden fazla kalori almamıza yol açan etkenler nelerdir?

  • Vücudun sıvı ihtiyacının su yerine şeker ve kalori içeren sıvılarla karşılanması (kola, meyve suyu, buzluçay, ice-tea, gazoz, limonata) içilmesi
  • Tok tutan, yavaş sindirilen ve barsak hareketlerini kolaylaştıran lifli gıdaların (baklagiller, sebze, meyveler) yetersiz tüketilmesi, hızlı pişirilmiş hazır (fast-food) besinleri yeme
  • Bol şekerli ve yağlı (fazla enerjili) yiyecekleri aşırı tüketme (dondurma, çikolata, cips, patates kızartması, gofret, şekerleme vb)
  • Hazır yiyecek (Fast-food) tarzı beslenmenin artması (pizza, hamburger, ekmek arası)
  • Düzenli öğünler yerine yağ ve karbonhidrat oranı yüksek gıdalar ile abur-cubur beslenme
  • Öğün atlayıp diğer öğünde aşırı miktarda yemek yeme.
  • TV’de yüksek kalori içeren yiyecek ve gazlı içecek tüketimini özendiren reklamların yoğun biçimde gösterilmesi


Günlük yaşamda harcanan kaloriyi azaltan etkenler nelerdir ?

  • Okula servisle gidip-gelme
  • Merdiven yerine asansör-yürüyen merdiven kullanımı
  • Dışarıda oyun yerine evde TV ve bilgisayar başında zaman geçirme bu sırada gereksiz yiyecek tüketimi (patlamış mısır, cips,gofret vs)
  • Sürekli sınavlar için çalışan çocukların oyun ve aktiviteye zaman ayıramaması, yüklü ev ödevleri ve dersaneler nedeniyle spor etkinliklerine zaman ayıramaması, ders çalışırken stres nedeniyle gıda tüketiminin artması
  • Beden eğitimi derslerinin (birçok okulda alan, olanak ve saat olarak) yetersizliği
  • Kentlerde yeşil alan ve oyun alanlarının (basketbol, voleybol vs) eksikliği
  • Şehir güvenliğine ve trafik için duyulan endişe nedeniyle çocukların evde daha uzun süre kalmaları


Psikososyal etkenler

  • Kentsel yaşam, çalışan anne-baba
  • Aile içi stresler
  • Tek çocuk olmak
  • Parçalanmış aile (Ebeveynlerin zararlı yiyeceği kısıtlamada duygusal zaafı)
  • Bireylerin teşviki


Şişmanlığın ne gibi zararları vardır?

Şişmanlık sağlık üzerindeki asıl olumsuz etkilerini (yüksek kan basıncı, kolesterol yüksekliği, Kalp ve şeker hastalığı, safra kesesi hastalıkları, inme, kanser) erişkin yaşamda gösterir.

Çocukluk ve ergenlik çağında da şişmanlığın derecesine bağlı olarak aşağıdaki sorunlar görülmektedir :

  • İnsülin direnci ve şeker hastalığına eğilim
  • Yüksek kan basıncı (Hipertansiyon)
  • Kan yağlarında yükseklik
  • Ateroskleroz (damar duvarlarında yağ tabakası birikiminin başlaması)
  • Kalpte tıkayıcı damar (koroner) hastalığı
  • Karaciğerde yağlanma, safra taşı
  • İskelet sistemi ile ilgili sorunlar
  • Uykuda solunum düzensizliği, apne, horlama
  • Psikolojik sorunlar
  • Kızlarda adet düzensizliği, tüylenme, erken ergenlik
  • Erkek çocuklarda meme bölgesinde yağlanma, jinekomasti
  • Deri enfeksiyonları (pişikler, kıl dibi iltihapları)


Şişmanlık önlenebilir mi ?


Yapılan araştırmalara göre çocukluk çağında şişman olan kişilerin % 60’ı erişkin yaşamda da şişman olarak kalmaktadırlar.

Ergenlik çağında şişman olanlarda bu oran % 80 lere kadar çıkmaktadır. Bu rakamlar şişmanlığın temellerinin çocukluk çağında atıldığını göstermesi bakımından son derece çarpıcıdır.

Ayrıca şişmanlığın başlama yaşı küçüldükçe şişmanlığın ağırlığı da artmaktadır. Yani şişmanlık ne kadar erken yaşta başlamış ise şişmanlığın derecesi de o kadar fazla olmaktadır.

Erişkin şişmanların % 95 i diyetle verdikleri kiloyu 2 yıl içinde geri almaktadır. Sürekli birbirini izleyen diyetler ve kilo alıp verme (yo-yo sendromu) vücut metabolizmasındaki hızlı değişimler nedeniyle sağlık için ayrıca tehdit oluşturur. Alınan kilolar vücudun metabolik dengesini herseferinde daha yukarıya taşımakta ve kilo aldıkça ve kilolu kaldıkça normal kiloya dönmek giderek zorlaşmaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalar yüksek kalorili beslenmenin beyinde doygunluk hissini sağlayan hipotalamus bölgesindeki sinir hücrelerinde yapısal değişikliklere neden olduğunu göstermektedir.

Erişkinlerde şişmanlık tedavisinde başarının düşük olduğunu bilmekteyiz.. Bu nedenle kilolu çocuklarımızın erken fark edilmesi ve gereken önlemlerin çocukluk çağında alınması son derece önemlidir.

Şişmanlığın önlenmesi için yukarıda sayılan şişmanlığa yol açan nedenleri ortadan kaldırmak veya azaltmak gerekmektedir

Ülkemizde Çocuk Endokrinoloji Derneği ve Mili Eğitim ve Sağlık bakanlıklarının işbirliği ile okullarda sürdürülen “Okulda diyabet ve Obezite programı” çerçevesinde

Obezitenin önlenmesi ile ilgili ilk adımlar atılmaya başlanmış olup okul kantinlerindeki zararlı yiyeceklere sınırlamalar getirilmiştir. Gerekli diğer adımların atılması için çabalar sürmektedir. Bu konuda ebeveynlere de önemli görevler düşmektedir.

Doğru ve sağlıklı beslenmede nelere dikkat edilmelidir?

  • Yaşamın ilk 6 ayında bebeklerin yalnızca anne sütü ile beslemesi
  • Bebek doyduktan sonra mamayı bitirmek için zorlanmaması
  • Çocukluk çağında kalorisi yüksek gıdalardan kaçınılması


(Örneğin karton kutulardaki hazır meyve suları yerine meyva yenmesi)

  • Şekerli ve gazlı içecekler yerine su, ayran, süt tercih edilmesi
  • Posasız ve yağ oranı yüksek yiyecekler yerine dengeli beslenme (sebze yemekleri, baklagiller ve taze sebzelerden hazırlanmış salataları yeme alışkanlığının kazandırılması)
  • Düzenli öğünler halinde yemek yeme alışkanlığının kazandırılması (3 ana öğün 2 ara öğün)
  • Akşam yemeğinden sonra ve özellikle yatmadan önce besin alınmaması
  • Kahvaltı öğününün asla atlanmaması
  • Yemeklerin yavaş ve iyice çiğnenerek yenmesi ve gelişigüzel atıştırmalardan kaçınılması
  • Bol su içilmesi
  • Yüksek kalorili yiyecek alımlarının sınırlandırılması
  • Servis kabının servis sonrası masadan kaldırılması


Daha fazla kalori harcamak icin neler yapilabilir ?


Enerji harcamada en etkili yol hareketliliğin arttırılmasıdır.

Unutmayalım ne kadar çok hareket edersek o kadar çok enerji kullanırız. Öyleyse ne yapmalı ?

  • Asansör yerine merdiven kullanılmalı,
  • Yakın mesafelere yürüyerek gitmeli,
  • Televizyon seyretmeyi günde 30 dakika, hafta sonları 2 saat ile sınırlandırılmalı
  • Günde 30-60 dakikadan fazla bilgisayar kullanmamalı
  • Her fırsatta ve hafta sonları spor yapmalı (yürüyüş, basketbol, voleybol , koşu gibi)
  • Beden eğitimi dersleri mümkünse arttırılmalı ve özendirilmeli,
  • Okullarda spor takımları oluşturulmalı ve düzenli çalışmalar yapmalıdır.


Çocuklarda şişmanlığın tedavisi nasıldır

Şişmanlık oluşmuş ise bunun tedavisi için çok yönlü bir yaklaşım gerekmektedir. Öncelikle uzman bir hekim tarafından çocuk değerlendirilerek şişmanlığa yol açan bir hastalığın olup olmadığı ve şişmanlığın yarattığı sağlık sorunları araştırılmalıdır. Eğer bir hormonal-metabolik sorun saptanmış ise bunun tedavisi öncelik taşır. Basit şişmanlığı olan çocuklarda ise beslenme ve yaşam tarzının yeniden düzenlenmesi, (dengeli beslenme, düzenli spor yapma ve günlük yaşamda hareketliliğin arttırılması) gerekir.

Çocukların, erişkinlerden farklı olarak gelişmeleri devam ettiği için erişkinlerdeki diyet modelleri çocuklukta uygun değildir.

Beslenme planının mutlaka uzman hekim gözetiminde çocuğun yaş ve cinsiyetine uygun tarzda olması ve çocuğun büyüme ve gelişmesinin düzenli olarak izlenmesi önem taşır. Uygulanacak kalori kısıtlaması şişmanlığın derecesine, çocuğun yaş, ergenlik durumuna göre ayarlanır.

Tedavideki bir diğer önemli husus aktivitenin arttırılmasıdır. Şişman çoçuklarda günlük olağan aktiviteye ek olarak en az yarım saatlik orta derecede aktivite (aletli veya oyun tarzında olabilir), hafta sonları düzenli spor aktiviteleri ve yürüyüş yapılır.

Üçüncü olarak davranış değişikliği sağlamak önemlidir. Çocuğun beslenme planına uyum göstermesi ve daha hareketli bir yaşam tarzı sürdürmesi, besinin bir ödül ve hedef olarak görülmesinden vazgeçilmesi için gerekli psikolojik destek verilmelidir.

Yaşam ve beslenme tarzındaki yapılan değişikliğin tüm aile bireyleri tarafından benimsenip uygulanması çocuğun kilo vermesindeki başarıyı arttıracaktır. Tüm ailenin işbirliği çok önemlidir. Yapılan çalışmalar sağlıklı beslenmeye anne ve babanın da uymasının çocuktaki başarıyı belirlediğini göstermiştir. Yani şişman anne ve/veya baba ne kadar kilo veriyor ise çocuğun da o oranda kilo verebildiğini görüyoruz. 

Çocuklarda şişmanlık tedavisinin amacı yalnızca belli bir sürede ağırlık azalmasını sağlamak değildir; ağırlık artışının durdurulması hafif, orta derece de kilolu bir çok çocukta yeterlidir. Temel amaç ise, yaşam boyu sürecek sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerini sağlayarak yetişkin şişmanlığının oluşmasını önlemektir.  Aksi takdirde kısa süreli yapılan değişikliklerin kalıcı olmayacağı bilinmelidir.

 

Prof Dr Abdullah Bereket

Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı



** Web sitemizde yer alan yazılar bilgilendirme amaçlı olup; hekim tavsiyesi olarak algılanmamalıdır.